Şekil A ve B, beşinci ve altıncı istasyonlarda yapılması gereken teknik
hareketlerde size yardımcı olması açısından doğru ve genel bir bakış ve
kavramların özetini gösteren grafiklerdir. Ancak, gerçek, asıl atış hareketinde
bu hareketlerin bu istasyonlarda uygulanması gerekir. Şimdi aşağıdakiler
hakkında düşünelim: Bu noktaya kadar “Adım Adım”ın yöntemlerini çalışanlar,
sıra bunları uygulamaya geldiğinde, nelerin yapılmasını ve bu istasyonlarla
nasıl başa çıakcaklarını gayet iyi biliyorlar. Birkaç kez anlattığımız alışılmış
adım-adım yöntemi uygulanır (örneğin dokuzuncu bölüme, “görüş alanımızı
doğru şekilde kullanıyormuyuz...” la başlayan paragrafın a, b ve c şıklarına
bkz)
İkinci, üçüncü ve dördüncü istasyonlarda doğru bir atış hareketine hazırlanma
amacıyla uygulanacak adım-adım yöntemlerinde açıklanan detayların aynıları
beşinci ve altıncı istasyonlarda da uygulanabilir. Bu nedenle, bu iki istasyonda
da doğru hareketi geliştirmek için gerekli olan önemli ve kullanışlı özellikler
hakkındaki tüm detaylı bilgileri içeren dokuzuncu ve onuncu bölümleri tekrar
okumanızı tavsiye ediyoruz.
Ayrıca grafik işaretlerine (yeşil top, mavi top, çift yeşil ok, vs.) artık herkesin
alıştığını ve dolayısyla çabuk bir şekilde anlamanızın mümkün olacağını
varsayıyoruz. Şekillere kısa bir bakış, doğru bir atış hareketi için gerekli
referans noktalarını hatırlamanıza yeterli olacaktır.
Şekil A. Beşinci istasyondan göründüğü şekilde atış planı
İşaretler:
Yeşil top: namlunun başlangıç noktası
Mavi toplar: Ayrı ayrı uçuş yollarındaki “kontrol alanlarının” başlangıç ve <
Şekil A. Beşinci istasyondan göründüğü şekilde atış planı
İşaretler:
Yeşil top: namlunun başlangıç noktası
Mavi toplar: Ayrı ayrı uçuş yollarındaki “kontrol alanlarının” başlangıç ve
bitişleri
Yeşil oklar: “Sarkaç hareketinin eni” Küçük gri oklar: Alçak beşte atış yapıldığında yüksek beşin pozisyonunu
gösterir.
Her halikarda, bu iki istasyona has bazı özelliklere dikkatinizi çekeceğiz.
a. Doğru bir başlangıç pozisyonu, sağ elini kullanan atıcının hedefin belirdiği
andan itibaren hareketini daha kolay izlemesini sağlar. Bunun neticesinde,
bekleme pozisyonunda suratı tüfeğin kundağına ve namluya göre
ayarlama sorunu ortadan kalkar. (Dokuzuncu Bölüm: “Başlangıç
pozisyonu nedir?... le başlayan paragraf). Sağ elini kullanan bir atıcı için,
bu, kısaca, bu istasyonlarda atış hareketinin daha uyumlu, daha akıcı ve
daha rahat olması demektir, en azından bir varsayım olarak. Aynı
düşünce, doğal olarak, ikinci ve üçüncü istasyonlarda solak atıcılar için
geçerlidir.
b. Dikkatinizi çekmek istediğimiz bir başka özellik, “eşit büyüklükte bir
önlemenin” sağ elini kullanan bir atıcı tarafından izlendiğinde, hedefin
yüksek veya alçak kabinlerin hangisinden çıkıyorsa, ona göre farklı bir
şekilde değerlendirildiğidir (bu aynı zamanda ters yönde, solak bir atıcı için
geçerlidir), (burda iki gözü açık olarak atış yapmaya alışkın atıcılardan
bahsediyoruz). Daha güzel bir izahat: “Adım adım”ın beşinci bölümünde
verilen matematiksel yönteme göre yüksek üç ve alçak beş için görünebilir
önlemeyi belirlemeye çalışın. Farz edin her iki hedef kendi uçuş yollarında
18 metrede vurulmalı. Cevap, önleme hesaplaması yöntemine göre,
şudur: her iki hedef için görünebilir önleme 0.91 metredir. Neticede, her iki
hedef 0.91 metre olan aynı önleme ile vurulur! Ancak, yaptıkları hareket
hakkında tam bilgiye sahip olan atıcılara bu iki hedef için önlemeyi nasıl
değerlendirdiklerini sorarsanız, kesinlikle yüksek üçe alçak beşe
verdiklerinden daha fazla önleme verdiklerini söylerler (solak atıcıların
cevabı ise: alçak beşe yüksek üçten daha fazla olur!).
Bu olay şayet namluya göre göz pozisyonuna daha yakından bakarsanız
açıklanır: yüksek üçe atışta, sağ elini kullanan atıcı önleme (sağ) gözünü hedefin
kontrol safhasında tüfeğin “kaburgası” ile aynı hizaya koyar. Sol gözü de atış
mesafesi alanına o sırada uçmakta olan hedefin olduğu yere doğru bakar
(yüksek ev – merkezi kazık). Sol göz önleme (yönlendiren) gözü olmasa bile, sağ
gözün görüşüne yardımda ve keskinleştirmekte yararlıdır. Buna ilaveten, sol göz,
aynı zamanda, hedefin önlemesini daha net tespit etmenizi sağlayan mükemmel
bir üç-boyutlu görüşü destekler.
Ne yazıkki, bu durum alçak beş için geçerli değildir. Burda, sol gözünüz, atış
hareketinin tamamlanması gereken alana göre (alçak kabin ve merkezi kazık
ortası) namlunun öteki tarafında olur. Sol gözünüzün görüşünün bir kısmı
namlunuz ile kapanır ve bu nedenle yüksek üç hareketinde mükemmel bir şekilde
sağladığı aynı katkıyı veremez. Genel görüş farklı olur, hedefin üç boyutlu görüşü
azalır ve özellikle, sağ gözün görüşü önemli ve kati, sonuca götüren olur. Bütün
bunların neticesinde önlemenin boyutları farklı değerlendirilir. Bu boyutların küçüldüğünü hissedersiniz çünkü her iki gözün vizyona verdiği katkı azalmıştır.
Solak atıcılar bu düşünceleri doğal olarak kişisel durumlarına nasıl
uyarlayacaklarını biliyorlar.
Şekil B. : 6cı istasyon için atış planı.
Açıklama:
Yeşil top: Namlunun başlangıç pozisyonu
Mavi toplar: Ayrı ayrı uçuş yollarındaki “kontrol alanlarının” başlangıç ve bitişleri
Ama bütün bunların pratikte amacı nedir?
Herşeyden öte, bu, pull (yüksek kabin) ve mark (alçak kabin) uçuş yollarında
farklı görüş ve aynı önlemenin farklı değerlendirilmesi probleminin varolduğunun
farkına varılmasıdır, ve şayet kusursuz ve hırslı atıcı olmak istiyorsak, önlemenin
her hedef için zihnimizle fotoğrafını çekmemiz gerekir! İstasyona ayak bastığımız
an, hemen aklımıza, diğer yapmamız gereken şeylerden ayrı olarak, bu
istasyonun çağıracağımız hedefle beraber ortak resmini getirmeliyiz. Bu 91
santimetreyi, özümsediğimiz ve zihnimize soktuğumuz “bu” ölçüde 91 santimetre
“bu” özel istasyonda ve “bu” özel hedef için kavramıyla ilişkilendirmediğimiz
müddetçe, “bu hedef için 91 santimetrelik önlemem olmalı” şeklinde düşünmek
yeterli değildir.
7ci istasyon
Birçok kere atıcılar ve atıcılık dünyasına hakim olan yetkililer arasında skeet
rotasında, yedinci istasyonu, genelde değerlendirildiği gibi, “basit” bir istasyonu,
muhafaza edip etmemek konusunda tartışmalara tanık olmuşuzdur...!. Bu
istasyon aslında, çaba gerektirmeyen teknik içeriği olan bir istasyon olarak
görülür. Bu nedenle daha fazla teknik içeriği olan bir istasyonda yeni bir dublenin
başlatılması için bu istasyonun tasfiye edilmesi tekrar tekrar
görüşülmüştür..(dördüncü istasyonda “ters duble”yi okuyunuz!). Her zaman
dördüncü istasyonda ters dublenin başlatılmasını kabul ettik ve bunu “Adım
Adım”’da yazdık. Ancak, bu yeni dublenin başlatılması için bize gerekli olan iki hedef, başka istasyonlarda iki tek hedefin tasfiye edilmesi ile çok daha iyi elde
edilir (örneğin alçak üç ve yüksek beşteki tek hedefler gibi).
Bir hedefi hiçbirzaman küçümsememeye alışkın olduğumuz için, hele bir
istasyonu daha da fazla, görünüşte kolay olan yedinci istasyondaki saklı
tuzaklara bakacağız!
Birincisi teknik karakteri olan bir tuzaktır ve iki hedefin birincisine, alçak yediye,
değinir. Bu hedefin yükselen uçuş yolu vardır. Atıcının cephesindeki uçuş
yolunda, atıcının göğsüne dikey olarak görüş açısından uzaklaşır ve tamamıyla
uyulması gereken bir önleme gerektirir! Birçok atıcı “hedefe” atış yapar. Bu
hedefe nişan alıp atış yaptıkları anlamına gelir. Hedefi tüfek saçmasının üst, dış
kısmı ile vurduklarının farkına varmazlar, yani tüfek saçmasının daha kritik olan
bölümü ile. Ayrıca, tüfeğin ağız hizasında sadece birkaç santimetrelik muhtemel
bir hata, normalde tüfek saçmasının 16 – 18 metre sonra hedefe vuruş noktası
olan mesafenin 20-25 metreye yükselmesine neden olur. Şayet bu hata bu
şekilde yapılırsa, tüfek saçması hedefin üst kısmına yönlendirilirse, herşey iyi
demektir... ama şayet bu hata tüfek saçmasını hedefin yanına kaydırırsa veya
daha kötüsü hedefin alt kısmına, emin olun ki sıfır puan alırsınız! Ayrıca hedefin
uçuş yolunda “şahlanan” çok hafif bir rüzgar esintisi bile, şayet hedefe doğru
önleme verilmediyse, tüfek saçmasının hedefin vuruş noktasından kaçmasına
neden olur. Uçuş yolunun 16ci metresinde vurulan hedefin doğru önlemesi 15U
santimetredir (“U” hedefin üzerinde demektir). Bu matematiksel yöntemin
(beşinci bölümün ekine bkz) ve poligondaki pratiğin ispatıdır. Sağ önleme ile
hedef “tüfek saçmasının kalbi ile” vurulur ve siyah duman haline dönüşür! Doğal
olarak, bu şekilde önleme vermek, atışın yapıldığı anda hedefin kısmen görüş
mesafesinden kaybolduğu anlamına gelir çünkü hedef namlu tarafından kısmen
kapanmaktadır! Bu nedenle birçok atıcı hedefi tüfek saçmasının dış, üst kısmı ile
vurmayı görev edinirler ve atış yaparken hedefi görmeyi tercih ederler... ve,
tabiki, bu paragrafın başında bahsettiğimiz herşeyi tehlikeye sokarak!
İkinci tuzak psikolojiktir.Önemli müsabakalarda bilhassa yedinci istasyona stres
altında ulaşılınır. Stres dolu durumlara yol açan kaçınılmaz kas gerilimi ve
psikolojik gerginlik her zaman kontrol edilemez. Evvelki istasyonlardan birikmiş
psikolojik gerginlik, “kolay” olarak varsayılan bir istasyona yürünürken, farkında olunmadan dikkat seviyesinin düşmesine neden olur. Buna ilaveten, iyi kontrol
edilmeyen kas gerilimi tüfeğin ağzına titreşimlerin geçmesine neden olur ve bu
uçuş yolunda daha da büyür.... ve inanılmaz bir “kaçırılmış hedef” ile neticelenir!
Önceden yukarıda bahsettiğimiz hatalar bu şekilde gelişir. Kimse bu özel
durumdan kaçınamaz! Zirvedeki birçok atıcı kariyerlerinde en azından bir kere,
başlıca uluslararası bir müsabakaya katılmak için yapılan bir finalde veya onların
bir müsabakayı kaybetmelerine neden olan bu sonuca götüren alçak yediyi
kaçırdıklarını hatırlarlar.
Ve bu kadar kritik ve önceden kestirilemeyen hatalar nedeniyle, birçok kere, test
aşamasının ilk zamanlarında, yedinci istasyonun skeet rotasından çıkarılması
önerilerine erteleme kararı verilmiştir.
Sekizinci istasyon...
“Adım Adım”ın diğer yayınlarında bahsettiğimiz gibi, dünyanın her yerindeki
yüksek düzeydeki atıcılar için sekizinci istasyonun artık bir sorun yaratmadığı
bilinmelidir. Fakat, sekizinci istasyonun kendileri için hala çözümlenemeyen bir
teknik sorun olan okuyucularımızın işine yaraması için ve skeet rotasında diğer
istasyonlar için verdiğimiz bilgi içeriğinin tamamlanması açısından, burda birkaç
fikiri inceleyeceğiz. Bunlar, izleyiciler arasında çok revaçta olan bu cazip,
harikulade istasyona adım attığınızda ihtiyacınız olan güveni kazanmanıza
yardımcı olacaktır.
Doğal olarak “Adım Adım”ı onbir bölüm boyunca sabır ve ilgi ile takip eden
herkes, tüfeği omuzlama işlemini en son detayına kadar kontrolde kendini daha
kabiliyetli hissediyordur. “Faal olan ve katılan” sol eliniz ile tüfeğin namlusunu
kontrolde ve yönlendirmede mükemmel bir hakimiyet sahibisiniz ve skeet
rotasındaki tüm hedefleri kontrol etmede kabiliyetinize olan güveniniz daha arttı.
Önlemenin farklı kavramları ve önlemenin nasıl tayin edilip ve başarılması, bu
faydalı bilgi paketinin bir parçasıdır ve tüm bir skeet rotasının başlangıcında bir
istasyona yürünürken veya sadece istasyonda alıştırma yaparken doğallık ve
dikkatle bu bilgiler kullanılır. İkinci bölümden beri birkaç kere gösterilen B atış
planı artık bu arkadaşların teknik paketlerinin temeli oldu. Önlemenin başarılması
ve tetiği çekme arasındaki senkronizasyon mükemmeldir! “Kontrol alanlarının”
tespiti ve “sarkaç hareketi” atış olayının temelini oluşturan en önemli unsurlardır.
Ekstra-piramid sistemi doğru şekilde çalışılmıştır. Atış hareketinin farklı
bölümlerinin “otomatik” hareketleri beynin “genel kontrol” yardımı ile mümkün
kılınmıştır. Sonuçta tüm hareket “kontrol altında”dır ve bu nedenle “arzu edildiği”
şekilde ilerler. Bizim sadık okuyucularımız, sonunda, zihinsel zamanlarının
uzadığını “hissederler”.... artık hedefler kontrol edilemez “roket” olmaktan
çıkmıştır ve atış hareketinin baş oyuncuları artık onlar, atıcılardır. Onlar “hareketi
gerçekleştiren”dir... ve artık hedefin ürettiği psikolojik baskının kurbanları
değillerdir. Bazen, bu baskı ilk başında onları uzun bir dakika boyunca felç
etmiştir ve bu direk olarak ondan sonra kontrol edilmeyen ve kontrol edilemez bir
tepki ile sonuçlanmıştır. Bu yeni, teknik açıdan hazırlanmış atıcı bilinci, daha büyük bir sükunet ve netlik getirir. Bu farkında olmanın etkisidir; yani ne
yaptığınızı gayet iyi bilmektesiniz ve herşeyin ötesinde, bunu iyi yapma
kabiliyetine sahip olduğunuzu bilmektesiniz!
Şayet kazanılan teknik paketin büyük bir kısmı sekizinci istasyonda kullanılırsa,
bu istasyondaki hareket kusursuz bir keyif olur....
Şayet “kontrol alanı” ilkesini kullanırsak, herşey çok daha basit olur...
Foto A yüksek sekiz Foto B yüksek sekiz
Foto A’da atıcı hedefi gördü. Bekleme pozisyonundan başlayarak, tüfeği
omuzlarken, tüfek namlusunun ağzını hedefin uçuş yoluna “kontrol alanı”nın
başına doğru kımıldatmaya başlar (yüksek kabinden yaklaşık 10 metre ilerde
kırmızı çizgi). Burda göreceğiniz gibi hedefin hala uzakta olamsına rağmen, atıcı
şimdiden büyük bir sakinlik ve özenle bu nerdeyse gözükmeyen çıkış yapmış
hedefin uçuş yolunu tüfeğinin ucuyla “izlemeye” başlamış bile!
Foto B’de atıcı tüfeği omuzlamayı nerdeyse bitirmiş ve “kontrol alanına” girme
aşamasında... Hedef henüz “kontrol alanına” girmemiş ama ordan ve atıcının
namlusundan artık uzakta değil. Atıcı sol eliyle, hedefle aynı hızı sürdürerek,
namluyu kımıldatmaya devam eder, onu yavaşça uçuş yolundaki hedefin önüne
Foto C Yüksek sekiz Foto D Yüksek sekiz
Tüfeği omuzlama işlemi nerdeyse bitti (foto C) ve hedef “kontrol alanı”na girdi
bile. Hedef namlusunu önlemeye yönlendirdikten ve onu büyük bir yumuşaklık ve
dikkatle kontrol ettikten sonra (atış yapmayı planladığınız mesafeye göre yaklaşık
15 – 20 metre arası önleme) atış hareketini tamamlayacak olan atıcının tüm
kontrolü altındadır.... Hedefin hiçbir kaçışı yoktur! Hareketin ne kadar büyük bir
koordinasyon ve mükemmellikle tamamlandığını ispat eden siyah duman ordadır
(foto D). Alçak sekiz istasyonuna açıklama vermeden eşit bir seri resim tahsis ediyoruz..
Bu resimlerle büyüleyici skeet dünyası tekniklerindeki yolculuğumuz son buluyor.
Sadece “Adım Adım” forumunda gönderdiğiniz yorumlar ile değil, özel olarak
aldığımız çok sayıdaki eposta ile bu uzun zaman boyunca “Adım Adım”ı takip
eden herkesin kendilerini bugün yine büyümüş ve kuvvetlenmiş bir teknik paket
ile bulduklarını teyit edebiliriz.
Artık kendinizi düzeltmek için gerekli araçlar sizin elinizde ve kafanızda. Şimdi
herşey sadece bu araçları yöntem ve inançla en iyi şekilde kullanmaya kalmıştır.
“Adım Adım”ın son bölümünde atıcılık sporunun bazı psikolojik unsurlarını ele
alacağız ve bunlarla nasıl başa çıkacağınız konusunda pratik ipuçları vereceğiz.
Tabiki atıcılıkla ilgili psikolojik problemleri, tam anlamıyla kapsamlı ve kesin bir
profesyonel önem verilmesi açısından, uzmanlara bırakıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder