SKEET ATMA SANATI BOLÜM 4

Skeet’in sürükleyici dünyasında yolculuk etmeğe devam edelim...

3üncü bölümü resimdeki size mini antrenman  şeridindeki renkli işaretlere
bakmaya davet ederek bitirdik. Bu bölümde onların anlamını ve kullanımını
açıklayacağımızı söyledik. Sözümüzde durup, size yeni “müzik dersimizden”
bahsedeceğiz. Amaç atış hareketini daha muntazam yapabilmek ve hedefin
önlemine doğru namluları yönlendirirken daha titiz bir kontrol uygulayabilmek.
Sizden, alışmanız için, olabildiğince çabuk, gösterdiğmiz  şerit egzersizlerie
başlamanızı ve silahı esnek ve yavaşca omuza alırken, istikamet şeritlerinden hiç
şaşmadan, sol elinizi namluyu yönlendirmeye alıştırmanızı istemiştik.
Eğer bunları yaptıysanız, muhtemelen çok ilginç  şeyler keşfetmişsinizdir, ya
istikamet şeritlerini namlu ile kontrol etme biçiminizde, yada sol elinizle namluyu
sürekli ve düzenli bir  şekilde yönlendirirken ve tüfeği omuza alırken oluşturmuş
olduğunuz ihtimam.
“Müzik dersimizi” ilerletelim.
İleri adım atabilmek için “müzik dersimizi” daha derinleştirmemiz lazım. Şeritlerin
en başından 5 metre ilerde başlayarak, ikişer metre aralıklarla, gerçek ölçekte
plaklar çizelim (yada yapıştıralım). Sonra bunlar icin “önlem”ler hayal edelim,
kendimizi bir istasyonda düşünerek ve o noktalara görsel olarak bu önlemleri
temsil edecek renkli bir işaret boyayalım.


Herşey hazır olduğunda, antrenmanımızın çok önemli ikinci safhasına 
başlayabiliriz. Kendimizi 3üncü bölümde bahsettiğimiz hayali istasyonların birinin 
üstüne pozisyonlandıralım ve bu sefer sadece özenli bir  şekilde namlumuzu 
şeridin üstünde gezdirmekle yetinmeyip, kontrol etmek istediğimiz bir plak seçip, 
tüfeği omuza alırken tek bir hareket ile namlunun ucunu belirlenmiş önlemin 
üstune getirip, namluyu istikamet şeritinin üstünde ilerletmek... 
Başlangıçta başka birşey yapmak gerekmez. Sadece bu hareketi plağın hızını
hayal ederek, pozisyon değiştirerek ve her seferinde başka bir plak seçerek bir 
çok kere tekrarlamak. Bu yeni müzik dersini çalışırken, çok dikkatlice namlunun 
önleme doğru giderken ucunu gözlemleyin. Bu egzersiz boyunca yaptığımız 
hareketin doğru düzgün yapıldğına çok dikkat etmeliyiz, yani namlumuzu 
gerçekten kontrol ettiğimizi, hiçbir an bu kontrolü kaybetmeden namlunun hep 
şeridin üzerinde kaldığından emin olarak. Bu hareketi, yaptığımız işe gerçekten 
inanarak, hayali istasyonlarımiz üzerinde yer değştirerek, ve farklı plaklar ve 
önlemeler seçerek defalarca yapmaya özen gösterelim.  
Atış hareketini oluşturarak değişik safhalara ayrı ayrı çalışalım. 
Bu alıştırmalarda kullandığımız metodun, atış hareketini oluşturarak safhaları ayrı
ayrı çalıştırdığını not etmek istiyorum (Bölüm 3 Şema B). Bir önceki bölümde, 
şema B nin 2inci hareketi yani “Tüfeği omuza alma” üzerinde yoğunlaştık.  
Şimdi, bu yeni egzersiz ile şemanin 3 üncü “ Önlemeyi elde etme” ve “Önlemeyi 
kontrol etme” üzerinde yoğunlaşıyoruz. Bu iki egzersiz çok önemli çünkü eğer 
hareketin bu safhalarının tekrarlanan hareketler olduğunu anlarsak, onları
tekrarlamayı ve hep aynı şekilde uygulamayı  öğreniriz. Ve böylece onları
otomatik olarak yapmayı, yani otomatiklik reflekslerimize, bilimsel olarak sinir 
sistemimizin kontrolü altına sokmayı basarabiliriz. Aynı bir araba kullanmak gibi: 
trafiği ve etrafı kontrol eden “tetikte olan dikkatimiz” den gelen uyarılar sayesinde, 
ayarlama yapmamız gereken bir durum değişikliğinde uyarılıyoruz ve böylece arabayı bu duruma göre kullanıyoruz. Arabayı çalıştırırken yapılan bu ayarlar, 
yalınlık ile, otomatik bir biçimde sinir sistemimiz tarafından uygulanıyor. 
Hareketi yapmalıyız... Oyunu kontrol etmeliyiz... 
Başka önemli bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Şimdiye kadar önerilen 
egzersizlerle kendimizi “bir hareketi yapmaya alıştırıyoruz” : Kafamızda  şerit 
üzerindeki plaklardan bir tanesini seçtikten sonra, kararlı bir  şekilde namlunun 
ucunu önleme noktasına doğru yönlendirip, o noktaya tek bir harekette ve azimle 
ulaşıyoruz! Başka bir deyişle “Hareketimizi uygulamaktayız”. Eğer hareketinizin 
süresini kronometre ile ölçerseniz, hareketi doğru bir şekilde uyguladıysanız bile, 
yani esnek ve kontrollü bir  şekilde, göreseksiniz ki süre hiç bir zaman bir 
saniyenin 10da 5ni geçmeyecektir. Yani diyebilirizki bir saniyenin 10da 5’inde 
hem tüfeği omuza alıp, hemde omuza alırken namluyu istediğiniz yere doğru  
yönlendirebiliyorsunuz. Eğer kendinizi bu hareketi, yani namluyu istediğiniz yere, 
bir saniyenin 10da 5i süresinde yönlendirme kabiliyetinizin olduğuna, 
inandırırsanız ve bunu kabul ederseniz, o zaman farkedeceksinizki antrenman 
sahasındaki renkli işaretler ve gerçekten uçan bir plak arasında bir fark yok! 
Çünkü aynı süre içinde uçan bir plağın gerekli önlemine doğrudan namlunuzu 
yönlendirebileceksiniz. O zaman işte fark edeceksiniz ki hareketin birkaç 
safhasını aynı anda yapma kabiliyetini doğru bir şekilde kullanarak “siz kendiniz” 
oyunu kontrol etmeye başladınız ve kesinlikle plağın sizinle “oyanamasina” izin 
vermeyeceksiniz. 
Eninde sonunda 3 harekti birleştiren karmaşık bir hareket yapıyorsunuz: ‘Tüfeği 
omuza alma”, “Önlemeye ulaşma” Önlemeyi kontrol etme”, yani başka bir değişle 
atış hareketinin 3 ayrı safhasını aynı zaman biriminde gerçekleştiriyorsunuz. Ama 
hala antrenman yapmanız gereken çok önemli bir nokta var, o da B şemasının 
5inci noktası: “tetik üzerindeki kontrol”  
“Tetiği çekme” hareketine koordine bir şekilde ulaşmanın önemi. 
Şimdi 5’inci safhaya ulaştık! Atış hareketindeki bu bölümün önemini ve iyi bir 
sonuç elde etmek için ne kadar kritik olduğunun altını çizmek gerekir. Kaçırılan 
plakların büyük bir bölümünün nedeni, teknik olarak mükkemmel bir hareket 
dizisinden sonra doğru zamanda tetik çekilmemesi.   Evvelki egzersizi anlatırken (önlemeye ulaşmak ve kontrol etmek), bu safhada 
tetiğe basmanın gerekmediğini söylemiştik. Bunu kasten yaptık çünkü atış
hareketimizin belli iki safhasını çalışırken (“önlemeye ulaşmak” ve “önlemeyi 
kontrol etmek”) üçüncü bir hareket ile konsantrasyonumuzu bozmamamız 
gerekiyordu.  
Önlemeyi kontrol etmek icin sesin kullanımı. 
Şimdi “tetiği çekme” safhasıyla ilgilenmenin vakti geldi, ama ilk önce bir geçiş
unsuru kullanacagiz. 
Mini-antrenman sahamıza ve şimdiye kadar yaptığımız egzersizlere geri dönelim 
(“önlemeye ulaşmak” ve “önlemeyi kontrol etmek”). Bu iki hareketi doğru ve rahat 
bir  şekilde yapabildiğimizden emin olunca, egzersizimize yeni bir detay 
ekleyebiliriz. Namlunun ucunun önleme noktasına yaklaştığını hissetiğimiz an, 
tetiği kesinlikle çekmeden tek heceli bir kelimeyi “Bang” gibi’ yüksek sesle bağıralım. 


Fakat dikkat! Bunun gerçekten önleme noktasını algıladığımız zaman, tam 
gördüğümüz anda söylenmesi lazım. Başta bu egzersizi yapmakta zorlanabiliriz 
ama biraz azim ve uğraş ile göreceksinizki herşey mümkün ve bundan 
hareketinizin koordinasyonu açısından elde edeceğiniz avantajlar inanılmaz 
olacak. 
İki unsuru aklınızda tutun: kendinizle alay etmeyin, sesi ancak “gerçekten 
önlemeyi gördüğünüzde” söyleyin ve tetiği çekmeyin. 
Peki neden tetiği çekmek yerine “ses”li bir sinyal kullanıyoruz? Çünkü ses beynin 
uyarılarını dışarı vurmanin en çabuk yolu... ve atış hareketinde beynin uyarılarına 
çabuk cevap verebilmek çok önemli! Beynimizin uyarılarını aynı hızda parmağımıza ve tetiğe aktaralım. 
Tetik üzerindeki “kısmi” kontrolü de özümsediğimizi hissetiğimizde (kısmi çünkü 
şimdiye kadar tetiği çekme hareketinin yerine sadece sesimizi kullandik), 
parmağımızla sesimizi senkronize hale getirmenin vakti geldi demektir. Başka bir 
deyimle, beynimizin uyarılarına parmağımızla sesimiz kadar hızlı cevap 
verebilmek ve bu hızı tetiğe geçirmek.  
Bunu yapabilmek icin ilk başta gerekli olan namlunun alt kısmına boş bir kartuş
yerleştirmek, böylece “horoz” ve “başlatma” mekanizmasına zarar vermemek. 
Demin anlatığımız egzersizi tekrarlayalım (“Tüfeği omuza almak”, “önlemeye 
ulaşmak” ve “önlemeyi kontrol etmek”), ancak bu sefer sesimizle “bang” diye 
bağırdığımızda, aynı zamanda tetiği çekelim. Dikkat etmemiz gereken, 
çıkardığımız ses ile, tetiğin “klik” sesinin eşzamanlı olup olmaması! İlk başta, iki 
sesin arasında anlık bir fark olduğunu göreceksiniz, o yüzden bu fark giderilene 
kadar, yani “sesli sinyal” ile “tetiğin klik sesi”, tamamıyla senkronize olana kadar! 
Bu  şekilde antrenman yaparsanız, daha evvel atıcı kariyerinizde birçok kez 
hissetmiş olduğunuz o rahatsızlığı, yani iyi koordine edilmiş bir hareketten sonra 
doğru zamanda ateş etmeye terredüt ettiğiniz için plağı kaçırmış olmanın verdiği 
o sevimsiz duyguyu bir daha hissetmeyeceğinizi söyleyebilirim.   
Bir daha, tam hareketi uygularken kendinizden  şüphe etmeyecek, tereddüt 
etmeyeceksiniz, çünkü hareketi yapan “sadece sizsiniz”, plak sizi zorlamıyor. 
Siz, bir saniyenin onda beşinde, namlunun ucunu istediğiniz yere doğru, yani 
plağın önlemine doğru yönlendirebiliyorsunuz! Siz, önlemeyi gördüğünüz zaman 
beyinizden gelen uyarıyı anında tetiğe yönlendiriyorsunuz. Sizin “hareketiniz” 
dışında hiçbirşey olmuyor! 
Sonuç olarak artık beyininizin bu sonsuz potansiyelini artık kullanabiliyorsunuz 
demek. Aynen bir piyanist yada hokkabaz gibi, sizde aynı zaman birimi içersinde, 
değişik hareketleri uygulayabiliyorsunuz. Ve artık plağı kontrol etmek için 
gereken zaman birimleri size çok daha uzun bir süreymiş gibi geliyor.  
Şimdiye kadar bir çok kere, evvelki bölumlerde, “önleme” kelimesini kullandik. Bu 
temel-kelimenin anlamını derinlemesine incelemekte fayda var. Önümüzdeki 
bölümde bunu yapacağız. 
Devam edecek!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder