3üncü bölümü resimdeki size mini antrenman şeridindeki renkli işaretlere
bakmaya davet ederek bitirdik. Bu bölümde onların anlamını ve kullanımını
açıklayacağımızı söyledik. Sözümüzde durup, size yeni “müzik dersimizden”
bahsedeceğiz. Amaç atış hareketini daha muntazam yapabilmek ve hedefin
önlemine doğru namluları yönlendirirken daha titiz bir kontrol uygulayabilmek.
Sizden, alışmanız için, olabildiğince çabuk, gösterdiğmiz şerit egzersizlerie
başlamanızı ve silahı esnek ve yavaşca omuza alırken, istikamet şeritlerinden hiç
şaşmadan, sol elinizi namluyu yönlendirmeye alıştırmanızı istemiştik.
Eğer bunları yaptıysanız, muhtemelen çok ilginç şeyler keşfetmişsinizdir, ya
istikamet şeritlerini namlu ile kontrol etme biçiminizde, yada sol elinizle namluyu
sürekli ve düzenli bir şekilde yönlendirirken ve tüfeği omuza alırken oluşturmuş
olduğunuz ihtimam.
“Müzik dersimizi” ilerletelim.
İleri adım atabilmek için “müzik dersimizi” daha derinleştirmemiz lazım. Şeritlerin
en başından 5 metre ilerde başlayarak, ikişer metre aralıklarla, gerçek ölçekte
plaklar çizelim (yada yapıştıralım). Sonra bunlar icin “önlem”ler hayal edelim,
kendimizi bir istasyonda düşünerek ve o noktalara görsel olarak bu önlemleri
temsil edecek renkli bir işaret boyayalım.
Herşey hazır olduğunda, antrenmanımızın çok önemli ikinci safhasına
başlayabiliriz. Kendimizi 3üncü bölümde bahsettiğimiz hayali istasyonların birinin
üstüne pozisyonlandıralım ve bu sefer sadece özenli bir şekilde namlumuzu
şeridin üstünde gezdirmekle yetinmeyip, kontrol etmek istediğimiz bir plak seçip,
tüfeği omuza alırken tek bir hareket ile namlunun ucunu belirlenmiş önlemin
üstune getirip, namluyu istikamet şeritinin üstünde ilerletmek...
Başlangıçta başka birşey yapmak gerekmez. Sadece bu hareketi plağın hızını
hayal ederek, pozisyon değiştirerek ve her seferinde başka bir plak seçerek bir
çok kere tekrarlamak. Bu yeni müzik dersini çalışırken, çok dikkatlice namlunun
önleme doğru giderken ucunu gözlemleyin. Bu egzersiz boyunca yaptığımız
hareketin doğru düzgün yapıldğına çok dikkat etmeliyiz, yani namlumuzu
gerçekten kontrol ettiğimizi, hiçbir an bu kontrolü kaybetmeden namlunun hep
şeridin üzerinde kaldığından emin olarak. Bu hareketi, yaptığımız işe gerçekten
inanarak, hayali istasyonlarımiz üzerinde yer değştirerek, ve farklı plaklar ve
önlemeler seçerek defalarca yapmaya özen gösterelim.
Atış hareketini oluşturarak değişik safhalara ayrı ayrı çalışalım.
Bu alıştırmalarda kullandığımız metodun, atış hareketini oluşturarak safhaları ayrı
ayrı çalıştırdığını not etmek istiyorum (Bölüm 3 Şema B). Bir önceki bölümde,
şema B nin 2inci hareketi yani “Tüfeği omuza alma” üzerinde yoğunlaştık.
Şimdi, bu yeni egzersiz ile şemanin 3 üncü “ Önlemeyi elde etme” ve “Önlemeyi
kontrol etme” üzerinde yoğunlaşıyoruz. Bu iki egzersiz çok önemli çünkü eğer
hareketin bu safhalarının tekrarlanan hareketler olduğunu anlarsak, onları
tekrarlamayı ve hep aynı şekilde uygulamayı öğreniriz. Ve böylece onları
otomatik olarak yapmayı, yani otomatiklik reflekslerimize, bilimsel olarak sinir
sistemimizin kontrolü altına sokmayı basarabiliriz. Aynı bir araba kullanmak gibi:
trafiği ve etrafı kontrol eden “tetikte olan dikkatimiz” den gelen uyarılar sayesinde,
ayarlama yapmamız gereken bir durum değişikliğinde uyarılıyoruz ve böylece arabayı bu duruma göre kullanıyoruz. Arabayı çalıştırırken yapılan bu ayarlar,
yalınlık ile, otomatik bir biçimde sinir sistemimiz tarafından uygulanıyor.
Hareketi yapmalıyız... Oyunu kontrol etmeliyiz...
Başka önemli bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Şimdiye kadar önerilen
egzersizlerle kendimizi “bir hareketi yapmaya alıştırıyoruz” : Kafamızda şerit
üzerindeki plaklardan bir tanesini seçtikten sonra, kararlı bir şekilde namlunun
ucunu önleme noktasına doğru yönlendirip, o noktaya tek bir harekette ve azimle
ulaşıyoruz! Başka bir deyişle “Hareketimizi uygulamaktayız”. Eğer hareketinizin
süresini kronometre ile ölçerseniz, hareketi doğru bir şekilde uyguladıysanız bile,
yani esnek ve kontrollü bir şekilde, göreseksiniz ki süre hiç bir zaman bir
saniyenin 10da 5ni geçmeyecektir. Yani diyebilirizki bir saniyenin 10da 5’inde
hem tüfeği omuza alıp, hemde omuza alırken namluyu istediğiniz yere doğru
yönlendirebiliyorsunuz. Eğer kendinizi bu hareketi, yani namluyu istediğiniz yere,
bir saniyenin 10da 5i süresinde yönlendirme kabiliyetinizin olduğuna,
inandırırsanız ve bunu kabul ederseniz, o zaman farkedeceksinizki antrenman
sahasındaki renkli işaretler ve gerçekten uçan bir plak arasında bir fark yok!
Çünkü aynı süre içinde uçan bir plağın gerekli önlemine doğrudan namlunuzu
yönlendirebileceksiniz. O zaman işte fark edeceksiniz ki hareketin birkaç
safhasını aynı anda yapma kabiliyetini doğru bir şekilde kullanarak “siz kendiniz”
oyunu kontrol etmeye başladınız ve kesinlikle plağın sizinle “oyanamasina” izin
vermeyeceksiniz.
Eninde sonunda 3 harekti birleştiren karmaşık bir hareket yapıyorsunuz: ‘Tüfeği
omuza alma”, “Önlemeye ulaşma” Önlemeyi kontrol etme”, yani başka bir değişle
atış hareketinin 3 ayrı safhasını aynı zaman biriminde gerçekleştiriyorsunuz. Ama
hala antrenman yapmanız gereken çok önemli bir nokta var, o da B şemasının
5inci noktası: “tetik üzerindeki kontrol”
“Tetiği çekme” hareketine koordine bir şekilde ulaşmanın önemi.
Şimdi 5’inci safhaya ulaştık! Atış hareketindeki bu bölümün önemini ve iyi bir
sonuç elde etmek için ne kadar kritik olduğunun altını çizmek gerekir. Kaçırılan
plakların büyük bir bölümünün nedeni, teknik olarak mükkemmel bir hareket
dizisinden sonra doğru zamanda tetik çekilmemesi. Evvelki egzersizi anlatırken (önlemeye ulaşmak ve kontrol etmek), bu safhada
tetiğe basmanın gerekmediğini söylemiştik. Bunu kasten yaptık çünkü atış
hareketimizin belli iki safhasını çalışırken (“önlemeye ulaşmak” ve “önlemeyi
kontrol etmek”) üçüncü bir hareket ile konsantrasyonumuzu bozmamamız
gerekiyordu.
Önlemeyi kontrol etmek icin sesin kullanımı.
Şimdi “tetiği çekme” safhasıyla ilgilenmenin vakti geldi, ama ilk önce bir geçiş
unsuru kullanacagiz.
Mini-antrenman sahamıza ve şimdiye kadar yaptığımız egzersizlere geri dönelim
(“önlemeye ulaşmak” ve “önlemeyi kontrol etmek”). Bu iki hareketi doğru ve rahat
bir şekilde yapabildiğimizden emin olunca, egzersizimize yeni bir detay
ekleyebiliriz. Namlunun ucunun önleme noktasına yaklaştığını hissetiğimiz an,
tetiği kesinlikle çekmeden tek heceli bir kelimeyi “Bang” gibi’ yüksek sesle bağıralım.
Fakat dikkat! Bunun gerçekten önleme noktasını algıladığımız zaman, tam
gördüğümüz anda söylenmesi lazım. Başta bu egzersizi yapmakta zorlanabiliriz
ama biraz azim ve uğraş ile göreceksinizki herşey mümkün ve bundan
hareketinizin koordinasyonu açısından elde edeceğiniz avantajlar inanılmaz
olacak.
İki unsuru aklınızda tutun: kendinizle alay etmeyin, sesi ancak “gerçekten
önlemeyi gördüğünüzde” söyleyin ve tetiği çekmeyin.
Peki neden tetiği çekmek yerine “ses”li bir sinyal kullanıyoruz? Çünkü ses beynin
uyarılarını dışarı vurmanin en çabuk yolu... ve atış hareketinde beynin uyarılarına
çabuk cevap verebilmek çok önemli! Beynimizin uyarılarını aynı hızda parmağımıza ve tetiğe aktaralım.
Tetik üzerindeki “kısmi” kontrolü de özümsediğimizi hissetiğimizde (kısmi çünkü
şimdiye kadar tetiği çekme hareketinin yerine sadece sesimizi kullandik),
parmağımızla sesimizi senkronize hale getirmenin vakti geldi demektir. Başka bir
deyimle, beynimizin uyarılarına parmağımızla sesimiz kadar hızlı cevap
verebilmek ve bu hızı tetiğe geçirmek.
Bunu yapabilmek icin ilk başta gerekli olan namlunun alt kısmına boş bir kartuş
yerleştirmek, böylece “horoz” ve “başlatma” mekanizmasına zarar vermemek.
Demin anlatığımız egzersizi tekrarlayalım (“Tüfeği omuza almak”, “önlemeye
ulaşmak” ve “önlemeyi kontrol etmek”), ancak bu sefer sesimizle “bang” diye
bağırdığımızda, aynı zamanda tetiği çekelim. Dikkat etmemiz gereken,
çıkardığımız ses ile, tetiğin “klik” sesinin eşzamanlı olup olmaması! İlk başta, iki
sesin arasında anlık bir fark olduğunu göreceksiniz, o yüzden bu fark giderilene
kadar, yani “sesli sinyal” ile “tetiğin klik sesi”, tamamıyla senkronize olana kadar!
Bu şekilde antrenman yaparsanız, daha evvel atıcı kariyerinizde birçok kez
hissetmiş olduğunuz o rahatsızlığı, yani iyi koordine edilmiş bir hareketten sonra
doğru zamanda ateş etmeye terredüt ettiğiniz için plağı kaçırmış olmanın verdiği
o sevimsiz duyguyu bir daha hissetmeyeceğinizi söyleyebilirim.
Bir daha, tam hareketi uygularken kendinizden şüphe etmeyecek, tereddüt
etmeyeceksiniz, çünkü hareketi yapan “sadece sizsiniz”, plak sizi zorlamıyor.
Siz, bir saniyenin onda beşinde, namlunun ucunu istediğiniz yere doğru, yani
plağın önlemine doğru yönlendirebiliyorsunuz! Siz, önlemeyi gördüğünüz zaman
beyinizden gelen uyarıyı anında tetiğe yönlendiriyorsunuz. Sizin “hareketiniz”
dışında hiçbirşey olmuyor!
Sonuç olarak artık beyininizin bu sonsuz potansiyelini artık kullanabiliyorsunuz
demek. Aynen bir piyanist yada hokkabaz gibi, sizde aynı zaman birimi içersinde,
değişik hareketleri uygulayabiliyorsunuz. Ve artık plağı kontrol etmek için
gereken zaman birimleri size çok daha uzun bir süreymiş gibi geliyor.
Şimdiye kadar bir çok kere, evvelki bölumlerde, “önleme” kelimesini kullandik. Bu
temel-kelimenin anlamını derinlemesine incelemekte fayda var. Önümüzdeki
bölümde bunu yapacağız.
Devam edecek!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder